Milli Eğitim Sistemi Üzerine

Cumhuriyetin ilanıyla çok şeyi başarmış olmakla beraber bir “Milli Eğitim Politikası” oluşturamadık.

Milli eğitimimizin çok kırılgan bir yapısı var. Bakandan bakana, iktidardan iktidara tüm sistem allak bulak olabiliyor. Olan geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza oluyor.

Rakamlara boğmadan eğitim sistemimizin geçmişini özetlemeye çalışacağım.

1. Cumhuriyeti kuran irade, daha kısa bir sürede okuma yazma öğretildiği için okuma yazma çalışmalarına harf yöntemiyle başlanmasını kararlaştırdı. Harf inkılâbının ardından bu sistemin yararı açıkça görüldü. Halka kısa sürede Latin alfabesiyle okuma yazma öğretildi. Bu sistem 1968 yılına kadar başarıyla devam etti.

2.1968’de ben öğretmen okulu son sınıf öğrencisi iken harf yöntemi kaldırılarak cümle yöntemine geçildi. Bu sistemle çocuğun cümleyi bütün olarak gördüğü ve daha hızlı okuyabileceği belirtildi. Ben ve devre arkadaşlarım bu sistemle yetiştik. 36 yıl cümle yöntemini uyguladım. İlköğretim müfettişlerimiz bu sistemin ateşli savunucularıydı ve sistemden taviz vermezlerdi.

37 yıl aradan sonra tekrar harf yöntemine geçildi. Cümle yöntemi tu kaka oldu.

Harf yönteminden cümle yöntemine, cümle yönteminden tekrar harf yöntemine neden geçildi eğitim öğretim açısından anlayabilmiş değilim. Eğer burada bir hata varsa bu hatanın ceremesini 1968-2005 yılları arasında okuyan öğrenciler çekti.

3. Yıllarca, adı ve soyadı Türkçe olmayan bir zat, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. Daha doğrusu Milli Eğitimimizi yönetti. Dünyada uygulanan ve çok yerde başarılı olan “ Kredili Sistem”in bu zat sayesinde etkisiz hale geldiği yıllarca söylendi. Kredili sistemden de vaz geçilerek tekrar eski sisteme dönüldü. Bu dönemde yeniliklerin önü hep kesildi.

4. 1970’lerin sonuna kadar okullarımız, ilkokul, ortaokul ve liselerden oluşuyordu. 70’lerin sonlarına doğru “ İlköğretim Okulu” kavramı gelişti ve binası uygun olan okullar ilköğretim okullarına dönüştürüldü. Yeni yapılan okul binaları da ilköğretim okulları olarak hizmet sunacak şekilde yapıldı. Daha sonraları silahlı birileri, imam hatip okullarının önünü kesmek için kesintisiz 8 yıllık ilköğretim okulu uygulaması başlattı. Çocukları ezberden kurtaracak şekilde düşünülen ilköğretim okulları, oldubittiye getirme,‘ ben yaptım oldu’ anlayışı ve alt yapı yetersizliği gibi nedenlerle ezberciliği kaldıramadığı gibi başarılı da olamadı. Çok önemli sıkıntıların yaşanmasına neden oldu. “ Siyasi hayatım pahasına bu sistem uygulanmalıdır”  diyen eski bir başbakanın siyasi hayatı bitmedi ama partisi tarihe gömüldü.

Günümüzde ise siyasi iktidar, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim veren ilköğretim okulları uygulamasına son vererek 4+4+4 şeklinde kesintili eğitim sistemine geçme kararı aldı. Tekrar başa dönüldü.

5.  Sonuç olarak tüm bu sistem değişiklikleri çocuklarımızı olumsuz yönde etkiledi. Yıllarca uygulanan bir sistemden tekrar terk edilen sisteme dönme çalışmalarıyla en büyük zararı yetişmekte olan nesil gördü. Milli eğitim sistemimiz vatanını, milletini, değerlerini seven mutlu ve huzurlu insanlar yetiştiremedi. Yetişen yeni nesil inançlarına, milli değerlerine yabancı kaldı. Sevgi, saygı, hoşgörü konularında yaya kaldı. Yeni nesil fedakârlık yapamadığı gibi bencil olup gittikçe yalnızlaşmaya başladı. Uyumsuz, kimseyle konuşamayan gençlerin sayısı çoğaldı. Kendisiyle barışık nesiller yetişmedi. Okutulup eğitilenlerin önemli bir kısmı eşine şiddet uygulayıp eşini dövmeye başladı, devleti ve bankaları soymaya çalıştı, devleti düşman belledi, terörist eylemlere katıldı.

Yapboz tahtasına dönen milli eğitim sistemimizin arzulanan seviyeye getirilmesi şu an için çok zor görülmekle beraber bu konuda ümitsiz değilim. Yeni anayasanın yazıldığı bu günlerde tüm siyasi partilerin milli bir eğitim politikasında anlaşma şansları halen var. Öyle bir sistem oluşturulmalıdır ki, bu sistem bakan ve iktidar değişikliklerinden etkilenmemelidir. Kalın sağlıcakla.

Gürbüz BATTAL,  Emekli Öğretmen

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş

www.gelisenbeyin.net / Gelişimin adresi...

 

 

Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Design by  Yahya KARAKURT