Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

30 Ağustos Zafer Bayramı Günün Anlam ve Önemi

Nereden Yazdırıldığı: gelisenbeyin.net
Kategori: Teknoloji Tasarım
Forum Adı: Belirli Gün ve Haftalar
Forum Tanımlaması: Belirli Gün ve Haftalar
URL: http://www.gelisenbeyin.net/forum/forum_posts.asp?TID=5162
Tarih: 19-Nisan-2024 Saat 09:40
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com


Konu: 30 Ağustos Zafer Bayramı Günün Anlam ve Önemi
Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Konu: 30 Ağustos Zafer Bayramı Günün Anlam ve Önemi
Mesaj Tarihi: 30-Ağustos-2012 Saat 13:08
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ
   Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
   Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
   TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
   Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
   Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.
Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık
Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
   Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.


-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...



Cevaplar:
Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 30-Ağustos-2012 Saat 13:08
Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bayramı. Her yıl 30 Ağustos günü yurt çapında törenlerle kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.

Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur. Zafer Bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır. Devlet erkânı ve bir çok vatandaş, Ankara'da Anıtkabir'i, diğer illerde de anıt ve şehitlikleri ziyaret edip, Mustafa Kemal Atatürk'e, silâh arkadaşlarına ve komutasında savaşmış askerlere şükranlarını sunar. Hemen hemen her yerleşim yerinde, askerî birlikler geçit törenlerine katılır. Ayrıca dış temsilciliklerde de çeşitli kutlamalar yapılır. 30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir.

Her yıl, Kara Harp Okulu bu tarihte mezun verir. Tüm subay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.

-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...


Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 30-Ağustos-2012 Saat 13:09
30 Ağustos

Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos
İçime bir ordu havası dolar.
Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos,
Bayrak imil imil, geçer ordular...

Geçer tunç adımlar demir göğüsler,
Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar,
Hepsinin alnında zaferden süsler.
Geçer hayalimde bir bir alaylar.

Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al,
Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler...
Yangınlar üstünde ince bir hilal!..
Yaralılar düşe kalka geçerler.

Çılgın bir istekle bu şan akını
Afyon'dan, İzmir'e kaçlar çağıldar.
Unutmuş at gemi, kılıçlar kını,
Can canı unutmuş zafere kadar.

Ne var bu dünyada sana yakışan,
Alnında bir zafer sabahı kadar;
Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman,
Sana zafer kadar yakışan ne var?

Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos,
İçime bir zafer havası dolar.
Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos,
Bayrak imil imil, geçer ordular...

Ahmet Kutsi TECER


30 Ağustos

Otuz Ağustos...
Ufukta bir duman, bir toz.
Türk süvarisi yürüyor; uzakta,
Top sesleri homurdanmakta.
Köpük içinde, tere batmış atlar...
Bunlar at değil.
Ayaklı kanatlar.
Sisli tepelerde gölgeler boğuşuyor
Gölgeler düşüyor, kalkıyor, koşuyor
Süngüler parlıyor,
Eziyor, vuruyor;
Mehmetçik yeni Türkiye'yi yuğuruyor.
Bir sürünün dağılışı.
Boğulan bir boğazın kısık nefesi...
Bir el, Akdeniz'i gösteriyor.
Bir el ki, bütün cihana bedel.
Uçuyor atlar, Köpüklü kanatlar.
Kaçıyor gölgeler,
Eriyor mesafeler...
Dokuz Eylül, İzmir,
Sanki bir Gelincik tarlası,
İki sevgilinin kavuşması,
Gözler yaşlı, denizler sapsarı,
Sevinç içinde çırpınıyor, Akdeniz'in Dalgaları.

Server ZİYA


30 Ağustos (3)

Kocatepe'nin büyük düşünceleri,
Doğuyor kalplere aydınlık, zamanlı.
Uyku tutar mı ağustos geceleri,
Bu ay cümle fetihlerle heyecanlı,
Heyecanlı hey.

Mustafa Kemâl'in dudağında eli,
Gözlerine vurmuş vaktin en güzeli.
Bu dağlar, askeri deli eder deli.
Vermiş omuz omza destanlı destanlı,
Destanlı hey.

Hazır ol vaktinde şafaklar!
Hazır, yürümeye topraklar,
Tepe tepe kımıldanıyor...

Endişeli, uzakların benzi uçuk,
Düşman, düşman ama çocuk kadar küçük.
Yirmi altı ağustos, saat beş buçuk.
Dram, Dumlupınar'da başlıyor, kanlı,
Alkanlı hey.

Mustafa Necati KARAER


30 Ağustos (4)

Ey isimsiz meçhul asker,
Ağustosun otuzunda
Kazandığın büyük zafer,
Karşısında: Cihan titrer.

Yüreğinde ateş yandı,
Mecbur oldun harp etmeye.
Elin kana bir boyandı,
Destanını cihan andı.

Tarihlere dönüm yaptı;
Demir elin: -Dur, diyerek...
Bütün dünya hisse kaptı;
Huzurunda irkilerek.

Meçhul asker; alkış sana,
Yaşıyorum sayende ben...
Vazifedir her an bana,
Hürmet etmek mezarına.

Selma FUAD


Zafer Türküsü

Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayanın,
Gözyaşı boşana boşana gider.

Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri.
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı!
Diriler şerefli, ölüler şanlı.
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL


Zafer

Anneler dindiriniz gönlünüzün yasını,
Düşman kaniyle sildik palamızın pasını,
Yeniden çizmek için vatan haritasını,
Kandan ve kıyametten bir sahneye çevirdik,
Gökleri çatırdayan bir vatan parçasını.

Anneler ağlamayın dönmeyenlerinize,
Vatan katillerini getirdik işte dize,
Dumlupınar üstünde yol ararken denize,
Çöktü savletimizden düşmanla dolu dağlar,
Gökler genişleyerek Akdeniz geldi bize!

Biz taze kanlarını hürriyetine katan,
Bir nesliz, ülkemizde biziz yegâne sultan,
Tanyeri nur alıyor muzaffer alnımızdan...
Karşımıza çıkmayın Akdeniz dalgaları,
Yolumuzu bekliyor yekpare ana vatan!

Kemalettin KAMU


Akdeniz'e Doğru

Eğilmez başımız taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti...

Sakarya'dan su içen o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış, yılmaz bir avuç erle,

"Hedef Akdeniz, asker!" diyen parmağa koştuk;
Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk.

Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,
Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız;

Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa,
Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa...

Vahşetlere dikilmiş gözlerimiz dumanlı,
Hürriyete susamış yanık bağrımız kanlı;

Çılgınca atılarak şanlı Dumlupınar'a,
Süngümüzden şan verdik coşkun yıldırımlara...

Sakarya'dan su içen o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış, yılmaz bir avuç erle,

Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti...

Ömer Bedrettin UŞAKLI

-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...


Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 30-Ağustos-2012 Saat 13:09
ZAFERDEN DÖNENLERİN TÜRKÜSÜ

Anneler dindiriniz gönlünüzün yasını,
Düşman kanıyla sildik palamızın pasını...
Yeniden çizmek için vatan haritasını
Hep ateşten ve kandan bir sahneye çevirdik
Gökleri çatırdayan bir vatan parçasını.

Anneler, ağlamayın dönmeyenlerinize,
Yurda saldıranları getirdik işte dize.
Şu dağların üstünden yol ararken denize
Çöktü hücumumuzdan düşmanla dolu dağlar,
Gökler genişleyerek denizler geldi bize.

Biz, taze kanların hürriyete katan
Bir nesliz, ülkemizde biziz biricik sultan,
Tan yeri nur alıyor gururlu alnımızdan,
Karşımıza çıkmayın başı dumanlı dağlar,
Bizden zafer müjdesi bekliyor anavatan.

Kemalettin KAMU


KOCATEPE

Bir ulusta kan kaynamış
Ağustos’un sıcağından.
Nabzı odur, gündüz gece
Vuruyor tarih içinde.

Çaldıran’dan Yavuz ağmış,
Malazgirt’ten de Alpaslan.
Alnından onlar öptükçe
Yürüyor tarih içinde.

Boz kalpağıyla kar yağmış
Altın saçıyla gün vuran
Bir canlı Kocatepe O.
Duruyor tarih içinde...

Ay-yıldızı gökte doğmuş
Yerde al kanla yuğrulan
Bayrağı öpe öpe O.
Sarıyor tarih içinde

Behçet Kemal ÇAĞLAR




30 AĞUSTOS

Bugün güneş sevinçli, gülümsüyor yurduma,
Vatanı saran düşman ermiş muradına,
Bakın nasıl kaçıyor hiç bakmadan ardına,
Zafer Türk milletinin, kavuştu öz yurduna.

Dört yıl gece gündüz savaşmıştık durmadan,
Rahat nefes almadık vatanım kurtulmadan,
Önümüzde altın saçlı ay bakışlı kumandan,
Düşmanları mahvettik silahımız olmadan.

Kadın, erkek yan yana, taş, değnek, kürek ile
Düşmanları kovarken tepeler geldi dile,
Ölüm korkusu yoktu, ölürken bile bile,
İşte bu ruh bizleri destan etmiş dillere.

Nazile Demir

-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...


Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 30-Ağustos-2012 Saat 13:10
Kimdim?

Maziye sor, ecdadımı söyler sana kimdi;
Bir bitmez ufuktum, küre vaktiyle benimdi.

Tufanlar, alevler beni bir kal'a sanırdı;
Taçlar uçuşur, dalgalanır, parçalanırdı.

Kahhâr atımın kanlı, kıvılcımlı izinde;
Bir başka denizdim ebediyyet denizinde.

Çarpardı göğün kalbi hilâlin avucunda;
Titrerdi yerin talihi merminin ucunda.

Günler, elimin çizdiği yerlerden akardı;
Üç kıt'ada korkunç atımın izleri vardı.

Üstünde uçarken o nişîbin bu firâzın,
En şanlı, şehâmetli hükümdarına arzın.

Tek bir bakışım sanki inayetti, keremdi;
İklîli hediyyemdi, arazisi hîbemdi.

Hançerdi hayâlim, bütün akvam ona kındı;
Baştan başa dünyâ bir esîrimdi; kadındı.

Asabına nabzımdaki ahengi verirdim?
Kasd eylediğim şekli verir, rengi verirdim.

Dünyâ bilir iclâlimi ben böyle değildim;
Ben, altı asırdan beri bir kerre eğildim!

Mithat Cemal KUNTAY


Akdeniz'e

26 Ağustos, gece sabaha karşı,
Topların çelik ağzı çaldı bir hücum marşı.

Bu ölüm bestesinin içinde yandı dağlar,
Altüst oldu siperler, eridi demir ağlar.

Fırtınadan yeleli, yıldırımdan kanatlı,
Alevlerin içinden geçti binlerce atlı.

Çığlıkla, iniltiyle sarsıldı, köşe bucak,
Savruldu gök yüzüne: kafa, kol, gövde, bacak!

Rüzgârlarla atbaşı yarış etti bu akın,
Şimdi yakınlar uzak, şimdi uzaklar yakın!

Akdeniz, ayakları altında ordumuzun,
Mavi bir atlas gibi serilmişti upuzun.

Çekti Kadifekale albayrağını yine,
Güzel İzmir büründü yine eski rengine.

Süngüler ilk amaca tam on dört günde vardı,
O gururlu alınlar yere düşüp yalvardı.

Yusuf Ziya ORTAÇ


Akdeniz Kıyılarında

Yaslı gittim, şen geldim,
Aç koynunu ben geldim,
Bana bir yudum su ver,
Çok uzak yoldan geldim.

Korkma, açıl! Şen yurdum,
Dağlara ordu kurdum;
Açık denizlerine,
Süngümle kilit vurdum.

Rüzgârlardan atım var,
Şimşekten kanadım var,
Göğsümde al yapılı,
Gazilik beratım var.

Rüzgâr bana at oldu,
Şimşekler kanat oldu,
Eğilin gökler dedim,
Bulutlar kat kat oldu.

Irmaklar gibi taştım,
Yalçın kayalar aştım,
Hakk'a şükürler olsun,
Geldim sana ulaştım.

Varsın, yansın ocağım,
Kurtuldu al sancağım,
Bayrağımın altında,
Ben hür yaşayacağım.

Deniz, deniz, Akdeniz!
Suları berrak deniz,
Karşıda yâr ağlıyor,
Gideyim, bırak deniz!

Açıldı Kale yolu,
Göründü Gelibolu,
Bırak beni gideyim,
Orası yârla dolu.

Yürü ey şanlı Gazi!
Kılıcı kanlı Gazi!
Meriç seni bekliyor,
Büyük ünvanlı Gazi!

Samih RİFAT

-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...


Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 30-Ağustos-2015 Saat 14:04
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun...

-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2007 Web Wiz - http://www.webwizguide.com