gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Eğitim Dünyası > Eğitim Öğretim
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

En Başarılı Eğitim Sistemi Neden Finlandiya'da

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
zaman Açılır Kutu Gör
Moderatör
Moderatör
Simge

Kayıt Tarihi: 31-Ocak-2007
Konum: Ankara
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 724
  Alıntı zaman Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: En Başarılı Eğitim Sistemi Neden Finlandiya'da
    Gönderim Zamanı: 26-Mayıs-2014 Saat 00:47
En Başarılı Eğitim Sistemi Neden Finlandiya’da?

Eğitim sistemlerini araştırırken Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA) sonuçları dikkatimi çekmişti. Testte, öğrencilerin, matematik, fen bilimleri ve okumayla ilgili sahip oldukları bilgi ve becerilerin ne kadarını hayata geçirebildikleri, sorunlarla karşılaştıklarında ne kadarını uygulayabildikleri ölçülüyor. 2000 yılından beri uygulanan bu testin sonuçlarında en başarılı ülke hep Finlandiya çıkıyor. Türkiye ne yazık ki Meksika’dan sonra sıralamada sondan ikinci sırada.
Finlandiya eğitim sisteminde sınav stresi yok, mukayese yok; dershaneler, özel hocalar yok. Eğitim saatleri çok kısa (ortalama günde dört saat) olmasına rağmen bütün öğrenciler eşit düzeyde başarılı. Yrd. Doç. Dr. Ali Eraslan’ın EFMED dergisinin Aralık 2009 sayısında yayımlanan “Finlandiya’nın PISA’daki Başarısının Nedenleri: Türkiye için Alınacak Dersler” başlıklı makalesini incelemiştim. Ardından Finlandiya seyahatimde okulları ziyaret edip, öğretmenlerle ve öğrencilerle konuştum. Toparladığım bilgileri paylaşmak istedim.



Okullarda okutulacak kitaplara öğretmenler kendileri karar veriyor. Zorunlu temel eğitim boyunca, değerlendirme adına herhangi bir ulusal sınav veya yılsonu sınavı yok; öğrenciler, öğretmenin hazırladığı sorularla değerlendiriliyor. Bu yüzden öğretimin odağında öğrencileri testlere hazırlamaktan ziyade tamamen öğrenme var.

Gezdiğim okullarda dikkatimi çeken, okulların ev ortamı gibi rahat dekore edilmiş olmasıydı. Müfredatları “yaparak öğrenme” prensibine göre düzenlenmiş. Çocuklar sınıf içinde dolaşarak, arkadaşlarından, öğretmen ve ders malzemelerinden bilgiler toplayabiliyor ara sıra da kanepeler üzerinde dinlenebiliyorlar. Öğretmenlerine isimleriyle hitap ediyorlar ve öğle yemeklerini birlikte yiyorlar. Öğrenciler rahat ortamda öğrenmenin keyfini yaşıyorlar. Okul kantininde sadece süt, su ve meyve bulunuyor (reklamların etkisinde kalınmadan beslenme alışkanlıklarına dikkat ediliyor). Her çocuğa kendi öğrenme yöntemine göre ödev veriliyor. NLP teknikleri öğretmenler tarafından derslerde uygulanmakta. Bazı dersleri farklı yaş grubundaki öğrenciler bir arada işliyor; böylece uyumu öğreniyorlar. Okuldaki bitkilerin bakımı, kütüphanedeki işler, atık kâğıtların toplanması, bahçe ve akvaryum işleri, mutfak yardımı gibi gündelik işleri öğrenciler sırayla yapıyorlar. Böylece yeterlilikleri geliştiği gibi okullarını da benimsiyorlar. Çocuklar okullarını ikinci evleri gibi görüyor, öğretmenlerini de anne/baba gibi seviyorlar.



Finlandiya’da öğretmen olmak çok kolay değil. Liseden mezun olup öğretmen olmaya karar veren bir öğrenci üç aşamalı kabul testinde başarılı olmak zorunda. Birinci aşamada, kitap sınavıyla, bilgiyi araştırma, sentez yapabilme, eleştirel açıdan bilgiyi yorumlama, analiz etme yeteneği test ediliyor. İkinci aşamada, mülakat aşamasında, kişilik ve karakter yapısı bakımından öğretmenlik mesleğine uygun olup olmadığı analiz ediliyor. Son aşamada ise adaylardan örnek bir ders anlatması veya grup tartışmasını yönetmesi istenerek sosyal yönü, konuşma, sunum ve yönetim yetenekleri ölçülüyor. Bu aşamaların sonunda öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde onu öğretmen yetiştirme programına kabul ediliyor.



Öğretmenlik lisans programı boyunca, öğrencilerin her yıl birer ay uygulama okullarında ders anlatarak staj yapma zorunlulukları var. Stajları hem üniversitedeki öğretmenleri, hem de öğrenciler tarafından değerlendirmeye tabi. Staj değerlendirmesi mezuniyet yeterliliğinde çok önemli. Türkiye’de öğretmenlik stajı sadece son yıl yapılabilir, o da ne yazık ki KPSS sınavının hazırlıkları nedeniyle hedeflere ulaşamaz.

Finlandiya’da öğretmen olabilmek için sadece lisans öğrenimi de yeterli değil. Öğretmen adayının seçeceği konuya göre tezli yüksek lisans derecesine sahip olması da zorunlu. Böylelikle Finli öğretmenlerin araştırma tabanlı bir eğitimle, sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olmaları sağlanıyor.

Finlandiya’da motivasyonu yüksek öğrenciler en yüksek maaşı almayacaklarını bildikleri halde, gene de öğretmenlik mesleğini saygınlığı ve kutsallığı nedeniyle tercih ediyorlar. Tanıştığım bir Finli baba, kızının öğretmen olmasından gurur duyduğunu söylüyordu. Türk kültüründe de uzun yıllar öğretmenlik kutsal bir meslek olarak kabul edilmişti ama son yıllarda bu algı değişmeye başladı. Öğrencilerimiz, öğretmenlik mesleğini ne yazık ki ekonomik nedenlerle tercihlerinde en alt sıraya koyuyorlar.



Finlandiya’da “yaşam boyu öğrenme” eğitimin en önemli ilkesi. Görüştüğüm öğretmenler devamlı gelişen öğrenme tekniklerini, zorunlu hizmet içi eğitimlerle takip edebildiklerini söylediler. Finli öğretmenler meslek hayatları boyunca katıldıkları kursları, kendilerini geliştirmek için fırsat olarak görüyorlar. Ben de Türkiye’de özellikle bireysel eğitimlere, kendi olanaklarıyla katılan sevgili öğretmenlerimizi gördükçe çok mutlu oluyorum. Kendini devamlı geliştiren öğretmenlerin, anne babaların, bireylerin çoğalması dileğiyle.



Finlandiyalı öğrenciler 2006 yılında, fen ve okuma alanlarında, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek başarı ortalamasını elde etmişti. 15 yaş grubu için OECD tarafından düzenlenen ve PISA olarak bilinen sınavlarda, Finlandiyalı öğrenciler matematikte de Güney Koreli öğrencilerin ardından ikinci gelmişlerdi. Güney Kore’de okul saatleri uzun, ders geçme kuralları da diğer ülkelere göre ağır. Finlandiya’da ise durum epey farklı.
Öncelikle Finlandiya, daha önceki PISA sınavlarında da en tepede yer almıştı. Finlilerin eğitim felsefesi, herkesin derse katabileceği bir şeyler olduğu ve bazı konulara takılıp geride kalanların ihmal edilmemesi üzerine. Hemen her derste uygulanan bir taktik ise belli konularda takılıp kalan öğrencilere yardım etmek üzere, sınıfta fazladan bir öğretmenin daha bulunması. Ancak öğrenciler belli konulardaki yetenek düzeylerine göre ayrı sınıflara bölünmüyor.

Finlandiya Eğitim Bakanı Henna Virkkunen’in bir sonraki hedefi, en zeki öğrencilerle de daha yakından ilgilenebilmek. Bakan, eğitim sistemlerinin öğrenme güçlüğü olan öğrencileri de ciddi bir şekilde desteklediğini ancak çok yetenekli çocukların da daha fazla ilgiyi hak ettiğini söylüyor. Bu konuda pilot bir proje de başlatmışlar.

Okula başlama yaşı

OECD’ye göre, gelişmiş ülkeler arasında okul saatleri en kısa olan ülke Finlandiya. Bu da Fin eğitim sisteminin bir diğer yönünü ortaya koyuyor. Ülkede ilk ve orta öğretim birleştirilmiş durumda. Çocuklar 13 yaşında okul değiştirerek eğitimlerinin normal akışını değiştirmek zorunda kalmıyorlar. Öğretmenler bu durumun çocukları tanıma açısından, kendi işlerini de kolaylaştırdığını düşünüyor.

Finli çocuklar ilkokula yedi yaşında başlıyor. Bunun da nedeni, çocukların oyun aracılığıyla öğrenmeye yatkın oldukları dönemin ardından, okula daha istekli başlayabilmeleri. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise “Şayet eğitim pahalıysa, cehaleti deneyin” felsefesinin uygulandığı eleştirisi yapılıyor.

Öğretmen ve veli faktörü

Bu arada Finli veliler de çocuklarının başarısında pay sahibi. Ülkede evlerde ailece kitap okuma kültürü bulunuyor. Ayrıca aileler çocuklarının öğretmenleri ile sürekli temas halindeler.

Finlandiya’da öğretmenlik, itibarlı bir meslek. Öğretmenler yüksek niteliklere sahip, öğretim standartları da yüksek. Ülkede eğitim sisteminin başarısı, kısmen kültür ile bağlantılı.

Kuralların azlığı

Öğrenciler rahat ve samimi bir ortamda ders görüyor. Finlandiya ayrıca çok fazla göç almayan bir ülke. Bu durumda çocuklar okula başladıklarında çoğunluğun ana dili Fince oluyor. Bu da diğer gelişmiş toplumların yaşadığı birtakım sorunlarla karşılaşmamalarını sağlıyor. Sistemin başarısı, özün ayrıntılardan arındırılmasında yatıyor. Siyasi reçetelerden muaf, özgür okullara vurgu yapılıyor.

Tüm bu faktörler de, onlara göre, hiçbir çocuğun gerilerde takılıp kalmamasını sağlıyor. BBC

Doğru yerdesiniz...
gelisenbeyin.net'tesiniz...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz