gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Bilim ve Teknoloji > Bilim ve Teknik
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Çevre kililiğinin tanımlanması ve çeşitleri

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Çevre kililiğinin tanımlanması ve çeşitleri
    Gönderim Zamanı: 29-Ocak-2007 Saat 12:02
Çevre kililiğinin tanımlanması ve çeşitleri

Çevre; insan veya başka bir canlının yaşamı boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Hava, su ve toprak bu çevrenin fiziksel unsurlarını, insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise biyolojik unsurlarını teşkil etmektedir.

Doğanın temel fiziksel unsurları olan, hava, su ve toprak üzerinde olumsuz etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve canlı öğelerin hayati aktivitelerini olumsuz önde etkileyen çevre sorunlarına "Çevre Kirliliği" adı verilmektedir.

İnsanlar, toplumsal yaşam ilişkiler içerisinde doğal kaynaklan kullanarak, teknoloji geliştirerek, ekonomik faaliyetlerde bulunurlar. Bu faaliyetlerin gelişimi ile insanlar kendilerine yapay çevreyi oluştururlar. Toplumlar, yapay çevre içindeki yaşam koşullarını geliştirirken doğa ile sürekli bir ilişki içindedir. İnsan ve doğa arasındaki bu ilişki, ekolojik sistemin bir parçasıdır. İnsanoğlu'nun yer yüzünde yaşamaya ve kendisine ait yapay çevre oluşturmaya başlamasından bu yana insan ve doğa arasındaki denge, insan aleyhine devamlı olarak bozulmuştur. Özellikle son yıllarda ekolojik dengeyi süratle bozarak çevre sorunları yaratan insan, bu sorunların kendisine dönmesi ve sağlığını olumsuz yönde etkilemesi üzerine çevre bilincine varabilmiş ve bu kavramı kabul etmiştir .
ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN SINIFLANDIRILMASI

Çevrenin temel unsurlarından olan doğa, kendine has fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklere sahiptir. Bu özelliler dikkate alındığında çevre kirliliği şu bölümlere ayrılır:

l. Fiziksel Kirlenme

Çevreyi meydana getiren toprak, su ve havanın fiziksel özelliklerinin tamamının veya bir kısmının insan, hayvan ve bitki sağlığını tehdit edecek, olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulması ve değişmesi olayıdır. Örneğin; çeşitli fabrika atıklarının akarsu ve göllere boşaltılması, doğal erozyon ile toprakların göl ve denizlere taşınması açık kahverenginden, kırmızı siyaha kadar değişen renk almasına neden olmaktadır. Bu olay suların fiziksel kirlenmesidir.

2. Kimyasal Kirlenme

Doğal çevreyi oluşturan toprak, su ve havanın kimyasal özelliklerinin canlıların hayati faaliyetlerini ve aktivitelerini olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulmasıdır. Örneğin; çeşitli fabrika katı ve sıvı atıklarının verimli tarım arazilerine veya akarsu ve nehirlere boşaltılması söz konusu tarım topraklarının, akarsu ve göllerinin zararlı ağır metallerle kirlenerek kimyasal kirlenmeye maruz kaldığım gösterir.

3. Biyolojik Kirlenme

Doğal ortamı oluşturan toprak, hava ve suyun çeşitli mikroorganizmalarla kirlenmesi ve dolayısıyla mikrobiyolojik yapının bozulması mikrobiyal kirlenmeyi, aynı ortamların mikroorganizmalarla kirlenmesi ise biyolojik kirlenmeyi tanımlar. Örneğin, tarım alanlarının kanalizasyon suyu ile sulanması veya kanalizasyon sularının akarsu, göl ve denizlere boşaltılması ile kanalizasyon sularında bulunan hastalık yapıcı mikroorganizmalar toprağa, suya ve atmosfere geçerek bu ortamların mikrobiyolojik kirlenmesine yol açar.

Çevre unsurlarına göre çevre kirliliği 4 gruba ayrılır.

a) Hava kirliliği

b) Toprak kirliliği

c) Su kirliliği

d) Ses kirliliği

Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde özellikle büyük yerleşin, rintlerinde insanların karşılaştığı en büyük çevre sorunu çöplerdir.
Evsel katı atıkların %68'ini organik atıklar, talan kısmını ise kağıt, karton, tekstil, plastik, deri, metal, ağaç, cam ve kül gibi maddeler oluşturmaktadır.
Ülkemizde yaklaşık günde 65 bin ton çöp üretilmektedir.
Ülkemizde ve dünyadaki katı atık yönetiminin üç temel ilkesi vardır. Bunlar az üretilmesi, atıkların geri kazanılması ve atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesidir.
Çöplerin toplanmasından tutun da, depolanması veya bertaraf edilmesine kadar tüm hizmetlerin bir plan çerçevesinde ele alınması ve öncelikle bu atıkların değerlendirilmesi veya geri kazanılmasına çevreyle uyumlu atık yönetimi denilmektedir.
Uygun şekilde depolanmamış çöpler yeraltı ve yüzeysel su kirliğine, haşerelerin üremesine. çevreye kötü kokuların yayılmasına, görüntü kirliliğine ve çeşitli hayvanlar vasıtasıyla taşıyıcı mikropların yayılmasına neden olmaktadır.
Çöpü kaynağında azaltmazsak, bir gün çöp dağlan arasında nefes alamaz hale getirebiliriz.
Ülkemizde ilk çöp faciası 28.04.1993 tarihinde İstanbul'un Ümraniye İlçesinde meydana gelmiştir. Yaklaşık 20 yıldır çöp dökümü yapılan sahada usulüne uygun bir döküm yapılmadığı için kayma olmuştur.
Ülkemizde 15 Büyükşehir belediyesinin 6'sında düzenli depolama yapılmaktadır.
Ülkemizde faaliyette olan bir kompost tesisi bulunmamaktadır.
Denizlerimiz, göllerimiz, yollarımız, parklarımız çöplük değildir. Çöplerin yeri çöp kutularıdır. Her yere çöp atıp çevreyi kirletenleri mutlaka uyarın.
Çöplerinize attığınız pillerin içindeki kimyasal maddeler toprağa ve suya karışarak sizlere zehir olarak geri dönecektir.
İnsan sağlığına zararlı kimyasal maddeler içeren temizlik ürünleri yerine, doğal bileşenlerden oluşmuş ve çevreye zararlı olmayan ürünleri tercih edelim.

Geri dönüşüm ve tekrar kullanımın ötesinde, atıkların özelliklerinden yararlanılarak içindeki bileşenlerin fiziksel, kimyasal veya biyokimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye çevrilmesine geri kazanım denilmektedir.
Geri kazanımla, doğal kaynaklarımız korunur, enerji tasarrufu sağlanır, ekonomiye katkı sağlanır, çöplüğe giden atık miktarı azalır ve geleceğe yatırım yapılır.
Türkiye'de atıkların geri kazanımı konusunda uzun yıllardır süregelen çalışmalar vardır. Cam, kağıt, karton, plastik ve metol gibi atıklar özellikle çöp dökme sahalarından ve sokak toplayıcıları kanalı ile sokaklardan toplanmakta ve hammadde kaynağı olarak çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır.
Kullanılmış ambalajların ve diğer değerlendirilebilir atıkların genel çöpten ayrı ve temiz olarak toplanması yöntemi geri kazanım sürecinin ilk aşamasını oluşturmaktadır. Ayrı toplanan geri kazanılabilir atıkların geri dönüşüm işlemine tabi tutulabilmesi için cinslerine göre de ayrılmaları gerekmektedir.
Türkiye'de çöp miktarının yaklaşık % 15-20 sini geri kazanılabilir nitelikli atıklar oluşturmaktadır.
Ambalaj çöp değil, aynı zamanda bir hammaddedir. Yeniden kazanımı mümkün olan ambalajları evlerimizde ayrı toplayalım.
Herhangi bir ürünü alırken geri dönüşümlü olmasına dikkat edelim. Kağıtlarımızı, defterlerimizi tutumlu kullanıp, kullanılmış kağıtları geri kazanalım.
Tükettiğimiz kağıtları çöpe atmak yerine toplayıp ekonomiye kazandırabilir ve çevre kirliliğini önleyebiliriz.
Bir ton kullanılmış beyaz kağıt, geri kazanıldığında 16 adet çam ağacının, bir ton kullanılmış gazete kağıdı geri kazanıldığında ise 8 adet çam ağacının kesilmesi önlenmiş olacaktır.
İnsanların birbirlerine gönderdiği mektupların %44'ü okunmamaktadır.
Yalnızca 100.000 aile gereksiz yazışmayı durdurursa, her yıl 150000 ağaç kesilmekten kurtulacaktır.
Bir insan, ömrünün 8 ayını, gereksiz yazışma zarflarını açarak geçirmektedir. Bir büro elemanı yılda, 81 kilo yüksek vasıflı kağıdı çöpe atmaktadır.
Bir kere kullanıp atacağımız poşetler yerine, sürekli kullanabileceğimiz bez torba sepet ve fileleri tercih edelim.
Plastikler doğada parçalanma süresi en uzun olan maddeler olduğu için yok edilmesi güçtür. Bu nedenle bu maddeler mümkün olduğunca ayrı biriktirilip geri kazanılmaları sağlanmalıdır.
Plastik ambalaj atıldan yıkanıp granül haline dönüştürülerek ikincil ürün üretiminde hammadde olarak kullanılmaktadır. Sera örtüsü, otomotiv sektöründe plastik torba, marley, pis su borusu elyaf ve dolgu malzemesi, araba yedek parçası yapımında kullanılmaktadır.
Yeni üretime kıyasla, metal ve plastikte %95 enerji tasarrufu sağlarız.
Geri dönen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrol tasarruf edilmiş olacaktır.
Bir cam şişe doğada 4000 yıl, plastik 1000 yıl, çiklet 5 yıl, bira kutusu 10-100 yıl, sigara filtresi 2 yıl süreyle yok olmamaktadır.
Evsel atıklar arasındaki cam şişe ve kavanozların geri dönüşümü ülkemizde oldukça eski yıllara uzanmaktadır. Renklerine göre ayrılan cam şişe ve kavanozlar ve diğer cam atıklar kırılarak cam tozu haline getirilir. Cam tozu, kum, kireçtaşı ve soda külü ile karıştırılır ve yüksek sıcaklıkta şekillendirilerek yeni ürünlere dönüştürülür.

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz