gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Eğitim Dünyası > Sağlık Köşesi
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Sindirim Sistemi

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
zaman Açılır Kutu Gör
Moderatör
Moderatör
Simge

Kayıt Tarihi: 31-Ocak-2007
Konum: Ankara
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 724
  Alıntı zaman Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Sindirim Sistemi
    Gönderim Zamanı: 30-Nisan-2011 Saat 19:01
Sindirim Sistemi,Sindirim Sisteminiz Nedir, Nasıl Çalışır?
Sindirim sistemi, ağızdan başlayıp anüse kadar devam eden kıvrımlı bir kanalda bulunan içi boş organlar bütünüdür. Bu kanalın iç kısmına mukoza denir. Ağız, mide ve ince bağırsakta bulunan mukoza, yemeğin sindirilmesini sağlayan sıvıları üreten küçük bezleri içerir.

İki önemli organ; karaciğer ve pankreas, küçük kanallardan geçerek bağırsağa ulaşan mide özsuyunu üretir. Bunun yanında organ sistemindeki diğer bölümlerin (örneğin, sinirler ve kan) sindirim sisteminde önemli görevleri vardır.

Yiyecekler Nasıl Sindirilir?
Sindirim, yiyeceklerin karıştırılmasını, sindirim sisteminde hareketini ve yemeklerin büyük moleküllerinin kimyasal parçalanarak küçük moleküllere bölünmesini içerir.

Sindirim, ağızda çiğneyip yutmamızla başlar, ince bağırsakta sona erer. Kimyasal işlem yiyeceklerin türüne göre değişir.

Doğru yerdesiniz...
gelisenbeyin.net'tesiniz...
Yukarı Dön
zaman Açılır Kutu Gör
Moderatör
Moderatör
Simge

Kayıt Tarihi: 31-Ocak-2007
Konum: Ankara
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 724
  Alıntı zaman Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 30-Nisan-2011 Saat 19:01
Mide Özsuyunun Üretilmesi
İlk önce ağızdaki tükürük bezleri çalışır. Bu bezlerin ürettiği tükürük, yiyeceklerdeki nişastayı küçük moleküllere çeviren enzimi içerir.

Diğer sindirim bezleri de midenin iç yüzeyinde bulunur. Mide asidini ve proteinin sindirilmesini sağlayan enzimi üretirler. Sindirim sistemiyle ilgili bilinmeyenlerden birisi de mide asidinin, midenin kendi dokusunu neden eritmediğidir. Çoğu insanın mide mukozası bu özsuya karşı dirençlidir ancak yiyecekler ve vücudun diğer dokuları dirençli değildir.

Mide, yiyeceği ve sıvı karışımını ince bağırsağa boşalttıktan sonra, sindirim sisteminin diğer iki organının suları besinlerle karışarak sindirimi devam ettirir. Bu organlardan bir tanesi pankreastır. Besinlerdeki karbonhidrat, yağ ve proteinleri parçalayan enzimleri üretir. Işlemde etkili olan diğer enzimler bağırsakların duvarlarındaki bezlerden ya da duvardaki bir bölümden gelir.

Karaciğer, safra denen bir başka mide özsuyu üretir. Bu safra öğünler arasında, safra kesesinde saklanır. Besin alınırken safra, safra kesesinden damarlara geçerek besinlerdeki yağla karışır. Safra asidi, yanmış tavalardaki yağı çözen deterjanlar gibi, yağı bağırsaktaki sulu maddelere çevirir. Yağ, çözüldükten sonra, pankreas ve bağırsağın iç kısmından gelen enzimlerle sindirilir.

Sindirim İşlemi Nasıl Düzenlenir ?
Hormon Düzenleyicileri
Sindirim sisteminin büyüleyici özelliklerden biri de kendi düzenleyicisine sahip olmasıdır. Sindirim sistemini kontrol eden en önemli hormonlar, mide ve ince bağırsak mukozasında bulunan hücreler tarafından üretilir ve yayılır. Bu hormonlar sindirim sisteminde kana karışır, kalbe geri gelir ve arterlerden geçerek tekrar mide özsularını ve organ hareketlerini düzenleyen sindirim sistemine döner.

Sindirimi kontrol eden hormonlar; gastrin, sekretin ve kolesistokinindir.

•Gastrin, midenin, yemekleri eritmesi ve sindirmesi için asit üretmesini sağlar. Ayrıca midenin, ince bağırsağın ve kolonun iç yüzeylerinin normal gelişimi için de gereklidir.

•Sekretin, pankreasın, yüksek miktarda bikarbonat içeren mide özsuyu göndermesini sağlar. Midenin, proteini sindiren bir enzim olan pepsini üretmesini ve karaciğerin safra üretmesini sağlar.

•Kolesistokinin, pankreasın gelişmesini sağlar, pankreas suyu enzimlerini üretir ve safra kesesinin boşalmasını sağlar.

Sindirim Sistemi Neden Önemlidir?
Ekmek, et ve sebze gibi şeyler, yendiklerinde, vücudumuzun gıda olarak kullanabileceği halde değildirler.

Yediklerimiz ve içtiklerimiz, kana karışarak vücuttaki hücrelere taşınmadan önce küçük besin moleküllerine dönüştürülmelidir. Sindirim, yemek ve yiyeceklerin en küçük parçalara bölünmesi sayesinde, vücudun hücreleri yapıp beslemesi ve enerji üretmesi için gerçekleşen işleme denir.

Doğru yerdesiniz...
gelisenbeyin.net'tesiniz...
Yukarı Dön
zaman Açılır Kutu Gör
Moderatör
Moderatör
Simge

Kayıt Tarihi: 31-Ocak-2007
Konum: Ankara
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 724
  Alıntı zaman Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 30-Nisan-2011 Saat 19:02
Besinlerin Sindirim Sistemi İçindeki Dolaşımı
Sindirim sistemindeki büyük, içi boş organlarda, bu organların duvarlarının hareket etmesini sağlayan kaslar bulunur. Organ duvarlarının hareketleri, yiyecek ve içeceklerin ilerlemesini sağlar ve içindekilerin her bir organda karışmasını sağlar. Yemek borusu, mide ve bağırsaklar arasındaki dolaşıma peristalsis denir. Peristalsisin hareketi, kas içerisinde hareket eden bir okyanus dalgası gibidir. Kas, organın daralmasını sağlar ve bu daralma organın aşağısına doğru devam eder. Bu durumun sonucu oluşan itiş, yiyecek ve içeceklerin içi boş olan her bir organın içinden geçmesini sağlar.

Ilk büyük kas hareketi bir yiyecek ya da içecek yutulduğunda gerçekleşir. Yutma hareketi bizim isteğimizle olur ancak başladıktan sonra istem dışı olarak devam eder ve sinirler tarafından kontrol edilir.

Yemek borusu yutulan yiyeceğin itildiği bölüme denir. Üstte bulunan boğazla alttaki mideyi birbirlerine bağlar. Yemek borusuyla midenin bağlandığı yerde, iki organ arasında, geçişi kesen, daireye benzer bir valf bulunur. Yiyecek, kapalı olan bu noktaya yaklaştığında onu çevreleyen kaslar gevşer ve yemeğin geçişine izin verirler.

Daha sonra yemek, 3 tane mekanik görevi olan mideye girer. Mide, önce yutulan yiyecek ve içecekleri depolamalıdır. Bu, midenin üst bölümündeki kasların gevşeyerek yüksek miktarda yiyeceği almasını sağlar. Midenin ikinci görevi ise yiyecek, sıvı ve mide tarafından salgılanan mide özsuyunu karıştırmaktır. Midenin alt kısmı, kas hareketiyle bu maddeleri birbirine karıştırır. Mideni üçüncü görevi ise içindekileri yavaş yavaş ince bağırsağa boşaltmaktır.

Yemeğin yağ ve protein içeriği, kasların mideyi boşaltma derecesi ve ince bağırsağın içeriği alma hızına göre değişir. Yemek ince bağırsakta sindirilip pankreas, karaciğer ve bağırsaktan salgılanan sıvılarla çözülür. Bağırsağın içindekiler karışır ve sindirimin daha sonraki aşamaları için ileri doğru itilir.

Sonraki aşamada sindirilen besinler bağırsak duvarlarında emilir. Bu işlemden arta kalan kısımlar lif denen yemeğin sindirilmeyen kısımları ve mukozadan arta kalan yaşlı hücrelerdir. Bu maddeler kolona taşınır ve genellikle orada bir iki gün kalır ve dışkı yoluyla vücuttan atılır.

        
Besinlerin Emilmesi ve Taşınması

Sindirilen besin molekülleri, gıdalardaki su ve mineraller gibi ince bağırsağın üst kısmındaki boşlukta emilir. Emilen maddelerin çoğu mukozadan kana geçer, depolanmak ve diğer kimyasal değişiklikler için kan dolaşımı yoluyla vücudun diğer bölümlerine taşınır. Daha önce de belirtildiği gibi bu işlem besinlerin çeşitlerine göre farklılık gösterir.

Karbonhidratlar: Günlük kalorinin % 55-60’ının karbonhidratlardan alınması tavsiye edilir. Tükettiğimiz gıdaların birçoğu bol karbonhidratlıdır. Bunlar; ekmek, patates, baklagiller, pirinç, spagetti, meyveler ve sebzelerdir. Bu yiyeceklerin çoğu hem nişasta hem de lif içerir.

Bu sindirilebilir karbonhidratlar, tükürük ve pankreasın ve ince bağırsağın iç kısmının ürettiği sıvılardaki enzimler aracılığıyla daha küçük moleküllere bölünür. Nişasta iki aşamada sindirilir: Önce tükürük ve pankreas suyundaki enzimler nişastayı maltoza dönüştürür. Daha sonra ince bağırsağın iç kısmında bulunan maltaz enzimi, maltozu kana karışabilecek glukoz moleküllerine dağıtır. Glukoz, kan dolaşımıyla, depolanması veya vücudun çalışabilmesi için enerji sağlamak üzere karaciğere taşınır.

Sofra şekeri, yararlı olabilmesi için sindirilmesi gereken bir başka karbonhidrattır. İnce bağırsağın iç kısmında bulunan bir enzim, şekeri sindirerek glukoza ve fruktoza dönüştürür ve bunların her biri bağırsak boşluğundan emilerek kana karışır. Sütte bir başka şeker türü olan laktoz bulunur. Laktoz bağırsağın iç kısmında da bulunan laktaz enzimi aracılığıyla faydalı moleküllere dönüşür.

Protein: Et, yumurta, ve bezelye gibi yiyeceklerde bulunan büyük protein molekülleri, vücut dokularının yapılıp onarılması için kullanılmadan önce sindirilmelidir. Mide özsuyundaki bir enzim, emilen proteinin sindirimini başlatır. Sindirimin daha sonraki aşaması ince bağırsakta gerçekleşir. Pankreas suyunda ve bağırsakların iç kısmında bulunan birçok enzim büyük protein moleküllerinin amino asitler denen küçük moleküllere dönüştürülmelerini sağlar. Bu küçük moleküller ince bağırsağın içinden kana karışır ve vücudun diğer kısımlarına taşınarak hücrelerin duvarlarının ve diğer kısımlarının yapılması için kullanılır.

Yağlar: Yağ molekülleri vücut için zengin bir enerji kaynağıdır. Tereyağı gibi bir yağın sindirilmesinin ilk adımı bağırsak boşluğunun sulu bölümünde çözülmesidir. Karaciğerden salgılanan safra suyu, yağı suyun içinde eritmek için doğal deterjan gibi çalışarak enzimlerin büyük yağ moleküllerini, yağ asitleri ve kolestrol gibi küçük moleküllerine dönüştürmelerini sağlarlar. Safra asitleri, yağ asitleri ve kolestrolle birleşir ve bu moleküllerin mukoza hücrelerine geçmesini sağlarlar. Bu hücrelerde, küçük moleküller tekrar büyük bölümü bağırsağın yanındaki limfatik denen kan damarlarına geçen büyük moleküllere dönüşür. Bu küçük damarlar yeniden şekillenmiş yağı göğüsteki damarlara taşır ve kan, yağı vücudun farklı yerlerindeki depolara taşır.

Vitaminler: Ince bağırsakta emilen besinlerin bir diğer çok önemli parçası vitamin denen kimyasallardır. Vitaminler içinde çözüldükleri sıvılara göre ikiye ayrılırlar: suda çözülen vitaminler (Tüm B vitaminleri ve C vitamini) ve yağda çözülen vitaminler ( A, D, K vitaminleri).

Su ve tuz: Ince bağırsak boşluğunda emilen maddelerin büyük çoğunluğu, tuzun çözüldüğü sudur. Tuz ve su, aldığımız yiyecek, içeceklerden ve birçok sindirim bezinden salgılanan sıvılardan gelir.

İştahı Düzenleyen Hormonlar

Sindirim sistemindeki iştahı düzenleyen diğer hormonlar:
•Grelin, midede ve bağırsakların üst bölümünde üretilir, sindirim sisteminde besin olmaması durumunda iştahı açar.
•Peptit, gastrointestinal sistemde yemek olması sonucunda üretilir ve iştahı engeller.
Bu hormonların her ikisi de beyinde etkilidir ve enerji için gerekli olan besin alımının ayarlanmasını sağlar.

Doğru yerdesiniz...
gelisenbeyin.net'tesiniz...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz